Rehberlik Servisinden Mesaj Var: Tedavi Edici Öyküler

TEDAVİ EDİCİ ÖYKÜLER

Zaman zaman her birimiz iz bırakan olaylar yaşayabiliriz. Tüm yaşamımız bir anda alt üst olabilir ve nereden başlayacağımızı bilemeyiz.

Travmatik yaşantılar insanın güvenlik duygusunu parçalar. Travmatize olmuş kişi dünyayı güvenilmez olarak algılayabilir. Artık güvende değildir, her an herkes ona zarar verebilir. Kendine dair algısı değişmiş olabilir. Başına gelenlerin kendi suçu olduğunu düşünebilir. Kötü bir insan olduğunu ve bunları hak ettiğini düşünebilir. Evrenin ona haksızlık ettiğini düşünebilir. Zaman onun için orada saplanıp kalmıştır. Uyku düzeni bozulabilir. Zihninde sürekli o güne o ana döner. Olanları değiştirmeye çalışabilir. Örneğin; o gün o kelimeyi söylemeseydim. Oraya gitmeseydim vb gibi pek çok düşünce aklından geçer. Bu ve bunlar gibi pek çok düşünce içinde kaybolur.

Söz konusu bir çocuk olduğunda ise tüm bunlar çok daha karmaşık bir hale gelir. Yaşamın ilk yıllarındaki hayal kırıklıkları ve felaketler bazen tüm yaşam etkisini sürdürebilir.

Her şeyden önce çocuk içine düştüğü dünyaya yabancıdır ve güçsüzdür. Yaşaması için gerekli şefkat ve bakımın sağlanmasına muhtaçtır. travmatik bir yaşantı ile karşılaştığında bunu anlamlandıramaz.  Kendini nasıl koruyacağını bilemez. En yıkıcı olan ise çocuğu zarara uğratanların yakınları olmasıdır. Hepimiz için ev bir sığınaktır. Bizim güvenli alanlarımızdır evler. Bir çocuk evde incitildiği zaman güvenlik algısı kaybolur. En güvenli olması gereken yerde korumasızdır. Onu koruması gerekenler korumuyordur. Böyle bir çocuk yetişkinliğe adım attığında tüm yaşamını bir tehdit altındaymışçasına yaşayabilir. Öyle ya onu koruması gerekenler bile ona zarar verdi, bir başkası neden olmasın?

Peki çocuklar kötü yaşantılar ile karşılaştıklarında ne yapabiliriz? Bir çocuğa nasıl yardım edebiliriz.

Bunun güzel ve etkili olduğunu düşündüğümüz yollarından biri çocuklar ile öyküler yoluyla iletişim kurmak. Tedavi edici öyküler tam da burada önem kazanıyor. Tek başına olduğunu düşünen ve duygusunu anlatamayan çocuk öyküler sayesinde duygusunu aynalayabiliyor.

Aslına bakarsanız çocuklar için oyunlar da böylesi işlevler görürler. Çocuk için oyun hayatidir ve oyun yoluyla duygusunu dışa vurur. Örneğin yemek yemediği için annesini kızdığı bir çocuk kendi oyuncak bebeğine yemek yemediği için kızabilir. Bir gün önce düştüğü için dizi acıyan bir çocuk bir gün sonra oyuncak bebeğinin düştüğünü ve dizinin acıdığını söyleyebilir. Özcesi çocuklar kendilerini oyun ile yansıtır ve oyun ile tamir ederler. Oyun kurgusal bir dünyadır ve çocuk o dünyanın kahramanıdır.

Benzer bir durum tedavi edici öyküler içinde geçerlidir. Çocuk bu kurgusal dünyada kendi başına gelen durumu bir başka karakterde görür ve zihinde bunu işler.

Bu hikayelerin içindeki özneler ile kendini eşleştirebilir. Problemine dışardan bakabiliyor ve duygusunu fark edebilir. Bu farkındalık sağaltım için hayatidir.  Üstelik tedavi edici öyküler sadece yukarıda üzerinde durduğumuz gibi travmatik yaşantılar için değil çocuk söz konusu olduğunda pek çok durumda kullanılabilir. Evebeyn kaybından kardeş kıskançlığına, tuvalet alışkanlığına kadar pek çok durumda etkilidir.

Bizler karşılaştığımız kimi sorunlarda tedavi edici öyküleri kullanıyor ve yararlı buluyoruz. Bugün sizlerle tedavi edici öyküler hakkında bir yazı paylaşmak ve farkındalık oluşturmak istedik. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

                                                                                                                      TELAFER REHBERLİK SERVİSİ